Eğitimde Üstün Yetenekli Çocukların Yeri
Zümrüt Küçükyılmaz
zumrutkucukyilmaz@hotmail.com
Hepimizin sık sık duyup ezberlediğimiz klişe bir laftır eğitimde eşitlik ilkesi.
Eşit eğitim olanakları kulağa hoş gelse de ,her birey için aynı eğitim fırsatları sunmadığı açıktır.Bireysel farklılıkları olan çocuklarda ,eşit eğitim olanakları işe yaramaz.
Milli eğitim temel kanunun 6.maddesi gereğince:” Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.”
Fertler derken, tüm fertlerden söz edilse de uygulama da bunun böyle olmadığı da aşikardır.
Zihinsel engeli olan bireyler için, uygulama da sıkıntı var demek, haksızlık olur.Devletin bütün imkanları seferber ediliyor ,bu bireyler için. Bunu inkar etmek nankörlüktür. Üniversiteler de zihinsel engelliler için öğretmenlik bölümü olduğu gibi ,sınıf öğretmeni olupta bu işi yapmak istediğinde de o bölümü bitirmiş kadar seminere tabi tutuluyorsun.Hal böyle olunca da gerçekten bu işi çok yapmak isteyen eğitimciler, bu zorlu seminere gitmeyi göze alıyor.Böylelikle eğitim kadrosunda sorun yaşanmıyor.
Gelelim sunulan imkanlara.Özel eğitime ihtiyacı olan bu bireyler için müstakil okullar var mı?Var…Peki mevcut okullarda ayrı sınıflar ,o da var.Normal sınıflarda gelişim düzeyine uygun olarak kaynaştırma eğitimi sunuluyor mu?Buna da evet.Kaynaştırma öğrencilerine okullarda destek eğitim veriliyor mu?Hem de hafta da sekiz saat.Her sokak başında nerdeyse özel eğitim kurumları da var.Haftanın üç günü servisle gidip destek eğitim aldıkları , tüm masrafları devlet tarafından karşılanılan özel kurumlar yani.Sportif faaliyetlere katılmak isterlerse, ya karşılıksız ya da cüzi bir miktar ödedikleri de doğrudur.Engellilik raporlarının derecesine göre de ,aileler devletten maaş almaktadır.Bu bireylerin çoğunun yine raporlarının derecesine göre başbakanlık kartı vardır.Hastaneye gittiklerinde sıra beklemezler.Tüm bu anlattıklarım abartısızdır ve ülkem için sevindiricidir.Bu konu da kendimizle ne kadar gurur duysak azdır.
Buraya kadar her şey mükemmel olsa da yine özel eğitime ihtiyaç duyan üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar için yukarı da saydığım hiçbir olanak yoktur.
Üstün yetenekli çocuklar için gerçek bir hak ihlali söz konusudur.
Bu çocuklara normal sınıflarda gereksinimlerine cevap verilmez.Sınıf ortamı ve uygulanan müfredat normal düzeyde ki öğrenciler içindir.Öğretmenler, çocuğun üstün yetenekli olduğunu mutlaka fark eder ama bu konuda hiçbir eğitim almamıştır.Bu bağlamda üstün yetenekli çocuğa nasıl ulaşılacağı pekte kestirilemez.
Bu tür çocuklar ,çalışmalarını herkesten önce bitirir ,alternatif çalışma verilmediğinde ise sıkılmaya başlar.Her seferinde çocuğa alternatif bir çalışma bulunamaz.Bulunsa bile bu onun gelişimine katkı sağlamaktan çok, sınıf düzenini bozmaması içindir.
Ders esnasında sıkça sorular sorar, çoğu zaman konunun dağılmasına neden olur.Bu nedenle problemli çocuk durumuna düşer.Kuralları ve yöntemleri sorgulaması öğretmeni zora sokar.Çok kere de çaresiz kalan eğitimci ailesiyle çıkış yolu bulmaya çalışır.
Sonuç ;sindirilmiş, normal olmak zorundasın mesajlarını alan ,mutsuz ve kendi yeteneklerini gösterememiş bir birey.Oysa eğitim gereksinimlerini karşılayabilse bu çocuklar ; vatana ,millete, hatta tüm dünyaya umut kaynağı olacak potansiyele sahiptirler.Toplumlara yön verenler,bilimin ilerlemesine ,hastalıkların tedavisine kadar birçok buluşa imza atan bu çocuklardır oysa.
Ülkemiz de bu çocukların kıymetinin henüz tam olarak anlaşılamadığı yapılan uygulamalarla kendini gösteriyor.Bana göre eğitim sistemimizde acilen çözüm bulunması gereken sorun bu konudur.
Üstün yetenekli çocuklar için var olan okullar sayı ve içerik bakımından çok yetersiz.İzmir ‘de bir kolejde, bu çocuklar için özel bir sınıf olduğunu biliyorum.Üstün yetenekli olması çocuğun bu okuldaki sınıfa alınma ön koşulu sadece.Bu tarz öğrenciler kurumun kendi öğrencisi ve öğrenim bedelini ödeme şartı tabi ki var.
Son yıllarda ülkemizde üstün yetenekli çocuklar için açılan, bağımsız özel eğitim kurumları olan Bilim ve Sanat merkezleri sevindiricidir.Fakat bu merkezlerde bu tarz öğrencilerin potansiyellerini tam olarak açığa çıkaracak düzeyde değil. Eğitim gereksinimlerini karşılayacak düzeyde yoğunlaştırılmış bir eğitim müfredatları olmadığı gibi …Örgün eğitimlerini aksatmayacak şekilde hafta da iki gün birkaç saat ne kadar faydalıdır.Hele hele dikkat sürelerinin çok yüksek olduğunu düşünürsek.Kısaca göz göre göre bu potansiyelimizi kaybediyoruz yıllardır.
Çok zor bir şey değil aslında bu öğrenciler içinde alanın da uzman öğretmen yetiştirmek, okullar açmak.Tut ki çok bütçe lazım bu iş için. O zaman her okula bir sınıf açılabilir. Hiç olmazsa ,birbirine yakın üç okuldan birine bir sınıf açmak,destek eğitim vermek mümkündür.
Üstün yetenekli çocukların kendilerinin olduğu kadar ailelerinin eğitimi de göz ardı edilmemelidir.
Yıllardır yapılan yanlışları düzeltmek zor değil.Zararın neresinden dönersek kardır.Zira benim güzel vatanım zirvelere yakışır.Ve bizi zirveye ancak bu çocuklar taşır.
Sesini duyurabildimse çocuk, ne mutlu bana.Yok eğer duyuramadıysam ,duyurana kadar vazgeçmeyeceğim bilesin.

